İçeride mi, dışarıda mı, işte bütün mesele bu…

Tenis oyunu centilmenlerin oyunu olarak bilinir. Bu nedenle klüp içerisinde oynanan maçlarda, dışarıdan hakeme ihtiyaç duyulmaz, oyuncular kendi sahalarının “hakem”i olur, başka bir deyişler her oyuncu kendi sahasındaki “son karar”ı verir. Senior turnuva maçlarında ise hakem atanır ancak, topu getirme, başlama kurası çekme, skoru kaydetme dışında, genelde hakem maça müdahil olmadan kenardan izler.

Tenis maçlarında hakemleri, performans oyuncularının resmi maçlarında veya grand slam gibi önemli tenis turnuvalarında görürüz. Ana hakeme ek olarak, çizgi hakemleri vardır bu maçlarda, kritik vuruşlarda topun içeride mi dışarıda mı olduğu konusunda yardımcı olurlar ana hakeme… Bazen çizgi ve ana hakem arasında anlaşmazlık olur; son sözü ana hakem söyler. Kamera bu durumda çizgi hakemine zoom yapar, ne tepki vereceğini daha net görebilmemiz için… Çizgi hakemleri genelde ana hakemin kararına tepki vermez ancak tenis oyuncuları tepki verirler kararın yanlış olduğunu düşündükleri zaman… Hakem kararına verilen oyuncu tepkilerinden en meşhuru herhalde John McEnroe’ya ait olan “you cannot be serious” tepkisidir. Hatırlayalım:

“Sonuçta hakem de bir insan ve hata yapabilir” mantığından yola çıkarak, uluslararası tenis turnuvalarında 2006 yılından bu yana “challenge” sistemi uygulanmaktadır. Tenis severlerin aşina olduğu üzere, bu sistemde oyuncu ana hakemin verdiği karara itiraz hakkını kullanır, kamera sistemleri bilgisayar yardımıyla topun çizdiği rotayı ve düştüğü noktayı tespit eder, top içeride mi, dışarıda mı nihayi kararı bu şekilde verilir. Eğer oyuncu itirazında haklı ise, itiraz hakkından düşmez, değilse düşer.

Söz konusu sistemlerin en meşhuru şahin gözü (Hawk-eye) sistemidir. Paul Hawkins tarafından 2001 yılında İngiltere’de geliştirilen bu sistem tenis dışında kriket, rugby, badminton, voleybol gibi spor karşılaşmalarında da
kullanılmaktadır. İşin arka planını merak edenler aşağıdaki videoya göz atabilir.

Şahin gözü en meşhur sistem olabilir ancak ilk sistem değil. Konuyu araştırdığım zaman ilk elektronik sistemin 1974 yılında bir profesyonel tenis turnuvasında başarıyla kullanıldığını gördüm. Elektronik çizgi hakemi olarak adlandırılan bu cihaz için patent alınmış ancak ticari bir ürüne dönüşmemiş. Fotoğrafı aşağıda…

2-3mm hassasiyete sahip, Hawkeye Innovations Ltd. tarafından satılan Şahin gözü sistemi internette yaptığım araştırmaya göre oldukça pahalı bir sistem. Kort başına 60.000$ gibi bir maliyetten söz ediliyor. Daha “hesaplı” bir alternatif olarak PlaySight firmasının SmartCourt sistemi var, ki onun da fiyatı (YSK gibi) mütevazi bir tenis klubünün karşılayabileceği bir maliyetin oldukça üzerinde: 12.500$ kurulum ücretine ek olarak aylık
500$ bakım ücreti şeklinde…

Bir diğer alternatif de Fransız mucit Grégoire Gentil’in tasarladığı (bu yazıyı yazmama sebep olan) In/Out cihazı… Bu cihaz rakipleri kadar hassas görünmüyor, ancak rakiplerine göre oldukça ucuz. Sitesindeki
bilgiye göre hassasiyeti 20-30mm iken, ABD fiyatı 200$. Başka bir deyişle, bu cihaz şahin gözüne göre 10 misli daha az hassas iken, fiyatı 300 misli daha ucuz. Fransız mucidin garajında geliştirdiği bu küçük cihaz tenis filesinin direğine monte ediliyor. Üzerinde iki sahayı izleyen, (kendi kendine giden araçların yol çizgisi algılamak için kullandığı bir) yapay zeka algorithmasıyla desteklenen, iki kamerası var. Kalibrasyon yaptıktan sonra topun içeride ya da dışarıda olmasını ses ve ışık uyarısıyla gösteriyor. Ayrıca Android ve IOS uyumlu akıllı telefon uygulamasıyla entegre çalışıyor.

Buraya kadar haberler iyi ancak iş sipariş vermeye geldiğinde, sitede stok kalmadığı yazıyor. Stoğa girdiği zaman haber almak için e-mail adresi bırakılabiliyor, ki ben de öyle yaptım. Cihazın nasıl çalıştığını merak edenler aşağıdaki videoyu izleyebilirler.

Alternatifleriyle karşılaştırıldığına fiyat / performans olarak InOut sisteminin çok iyi olduğunu değerlendirmesi yapılabilir ancak deneme yapmadan emin olmak kolay değil. Kendimin deneme imkanı olmadığı için inceleme yazısı yazmam mümkün değil ancak internette (24 Aralık 2017 tarihli) bir inceleme yazısı buldum. İnceleme yazısında özetle şunlar
yazıyor.

1. ürün ambalajı büyük boy tenis topu şeklinde

first look review in out the ai tennis umpire 3 - First look review: In/Out, the AI tennis umpire
2. ambalajdan In/Out cihazı, bağlantı aparatı, micro USB kablosu, batarya ve sadece ilk alıcılara / bağışçılara gelen HDMI mikro bağlantı kablo ile 8MB (8MB yazıyor ama 8GB olması daha mantıklı bu çağda) microSD hafıza kartı çıkıyor.


3. micro USB kablosuyla şarj edilen batarya kullanıma bağlı olarak 1,5 – 2 saat süreyle çalışıyor. İstenirse powerbank bağlayarak süreyi uzatmak mümkün (bence de iyi fikir).
4. cihaz donanım olarak hazır ancak yazılım tam hazır değil (beta sürecinde)
5. cihazın dört çalışma modu var.
– çizgi hakemi modu, opsiyonel video kaydıyla
– sadece video kayıt modu
– kayıtlı videoları gösterme
– cihaz ayarları

first look review in out the ai tennis umpire - First look review: In/Out, the AI tennis umpire
6. cihaz iki kamerasıyla 1080p yüksek çözünürlükte video çekiyor, ekran ikiye bölünmüş olarak aynı karede… cihazın üstünde gelen ekran videoları göstermek için küçük kalıyor.
7. çizgi hakemi modu için önce kalibrasyon yapmak lazım, kamera tüm sahayı görecek şekilde yerleştirerek.

first look review in out the ai tennis umpire 3 - First look review: In/Out, the AI tennis umpire
8. cihaz çizgi hakemi modunda doğru çalışıyor ancak mükemmel çalışmıyor. çelişkili bir durum varsa kaydedilen videodan izlenip karar verilebiliyor.

first look review in out the ai tennis umpire 2 - First look review: In/Out, the AI tennis umpire
9. cihaz yazılımı daha iyi hale geldiğinde, kararlar daha iyi olacak.

Benim görüşüm cihazın bu haliyle alınıp denenebileceği yönünde, zaman içerisinde daha iyi sonuç vereceğini umarak tabi ki… Cihazın daha iyi çalışması için yerleştirildiği noktadan biraz daha yukarıya yerleştirilmesi (örneğin cihaz ana hakem sandalyesine monte edilmesi) daha iyi sonuç verebilir diye düşünüyorum.

Yazıyı beğendiyeseniz internet üzerinden paylaşmayı ve yorumlarınızı eklemeyi ihmal etmeyin 🙂

Sağlıklı ve bol tenisli günler!

Murat Özkan

“İçeride mi, dışarıda mı, işte bütün mesele bu…” için bir yorum

Bir yanıt yazın